Kayıtlar

Alışveriş Arabası Şeklinde Lokumluğu Olmayanda Ne Bileyim... :)

 Bu sayfayı açma amacım kendini çeyiz serüveninde yalnız hissetmesin kimse, azıcık indirim kovalayalım, azıcık aldıklarımızı birlikte kurcalayalım mantığı idi. Ivız zıvır , saçma sapan ne varsa severim. Severim ama gerçekten ihtiyacım kadar aldım hep. Şuan bakıyorum inanılmaz bir çılgınlık var. Mini market arabası sunumlukları, şehzade kavuğu şeklinde lokumluklar, birbiri ile uyumlu olsun diye alınan rengarenk bütüncül yaklaşımdan uzak eşyalar. Her gün başka bir sofra düzeni. Evet bende çok severim mesela bende bunu peçete ile sağlamaya çalışırım örneğin beyaz tabaklar ile vs  Bu aralar şöyle bir ikilem içerisindeyim. Bunlara ne gerek var fazla eşya her zaman yüktür mü ? Yoksa eğer renkli sofra insanın modunu yükseltiyor eşine çocuklarına yada kendine bunları yapmak enerji veriyorsa varsın ayrı tabağı olsun mu ? Yani gerçekten aradayım :) Konu şu çünkü ; öyle bir tüketim çılgınlığına doğru gidiyor ki iş dikkat ediyorum diye söylenen benim bile hafta da 3 5 kere kargo kapımı ça...

Konfor Alanından Çıktım Mı Şimdi Ben ?

Ben kendine her zaman genel kalabalıktan soyutlayan ama o kadar da uzaklaşmayan bir alan yarattım bu kalabalık bir ofis ortamında da böyle oldu 5 çayı günlerinde de. Hep en uzağa oturur ama konuşmayı da hep ben başlatır yada ben sonlandırırdım. Eğlenceler komiklikler de bonus haha  Bunu yapabildiğim sürece hep mutlu olurum ben konfor kadınıyım ben. Konforsuzluksa da bazı şeyler bana özel ve benim karar verebildiğim noktada olmalı. Yada olmalıydı ki bunu bozma kararı aldım. Çünki birşeylere kendim karar veremediğimde aşırı tepkiler veriyor Dünya başıma yıkıldı nidaları atıyordum ve hayatıma da devam etmekte zorlanıyordum açıkcası. Bu değişecekti ama nasıl ? İlk konfor alanı bozulması bence evlilikten ziyade çocukta başlıyor. Düşünsenize kaçta yatıp kaç saat uyuyacağınıza bile o karar veriyor yeri gelince. Onun uyuduğu saatlerde kendinizi mecbur gibi hissediyor uyuyorsunuz ve onunla uyanıyorsunuz hahaha ben tatlı bir zombi olarak 2 sene yaşadım ölünmüyor söylim hahaa ama o istediğim ...

Ne Kadar Didin ?

Heh nerede kalmıştık. Bizimki oldu 4,5 yaşında. E artık anaokul yaşıda geliyor 3-5 aya 5 yaşında. Bir ara o yaşlarda ilk okula giden öğrenciler vardı :( Ben 2 yaşından itibaren kreşei oyun e-gruplarına, etkinliklere gidince çok soğumuşum ya valla bak haha çalışma azmi falanda hak getire. Neyse ben bir hevesle başladım okul araştırmaya. Önce tabi bölgede özel okul denince akla gelen ilk okulları seçmeye hepsini teker teker aradım. Malumunuz hiç biri telefonda bilgi paylaşmıyor. Neyse üşenmedik gittik hepsine, kapıda bir kırmızı halı yoktu karşılama esnasında aslında vardı da denenebilir, kırmızı kaydırmazlar halıdan sayılır mı ? hahaha Neyse genelinde mutlaka uzun ders sayılarınca yabancı dil var klasik İngilizce amaaaa bir yere gittik ki. Müdüre hanım saymaya başladı bizim okulumuzda İngilizce, Fransızca, Almanca ve İspanyolca var. Çocuklar bu tüm dillere maruz bırakılıyor hepsi ile ilgili etkinlikli oyunlarımız oluyor fakat ilk okulda bu seçmeli iki dile düşüyor. ne ? Şimdi ben eğitim...

Kendim kendime oyun oynayabiliyorum mı dedi o ?

Bu sayfayı en son bıraktığımda hamilelik haberi mi verdimmm, doğum haberini mi anlattım bilemiyorum. Ama güncelleme yapayım doğurdum ve büyüttüm yani teknik olarak bence büyüdü. Nasıl mı anladım şuana kadar oyuncak dışında bir giderimiz yokken bir anda karşıma üniversiteye yazdırır  gibi okul fiyatları gelince anladım.  Ben oğlumu hiç kreş, oyun grupları vs göndermedim. Oğlumu hep sosyal bir kelebek olduğunu sorun yaşamayacağını ama bir yandan da inanılllllmaz yemek seçtiği ve kendisi büyükler evinde padişah konumda yaşadığı için bu son bulsun istemedim :). Birde hazır babane anane gibi gönüllüleride bulunca. Yani kıyamadım hahaha. Yani hakkımı yemeyeyim geçen dönem başında bir girişimim oldu yalan yok. Çalışan bir anne olduğum için annemin evine yakın tatlı, kendilerince de iyi eğitim veren bir kurum buldum. Kurum montesori anlayışını benimsiyor falan e dedim şahane biraz da kalk oğlum şu işin ucundan tutu bizimki yaşasın. Sonra oradan çıktık ve yakınlar da olan bir parka oğl...

Meğer Anneliğin Yarısı Endişeymiş

Evet o çift çizgi göründü ve bizim için yepyeni bir serüven başladı. Herşeye yabancı bir dünya sudan çıkmış balık misali. Benim gebeliği öğrendikten sonra sürecim çok da tatlı başlamadı maalesef. Özellikle ilk 5-6 hafta.  Ben evde test yaptırdıktan sonra birde hastaneye gittim ve çok erken öğrendiğimiz için henüz kese görünmüyordu. Eve gittim herşey çok güzel 5-6 gün 1 hafta sonra şirkette şiddetli bir karın ağrısı ve kanama ile hastaneye gittim. Sonra doktor kesenin etrafında bir kaç ufak kanamalar olduğunu gördü ama riskli olup olmadığına zamanla karar veririz dedi. Bana bazı vitamin destekleri ve bebeği tutunduracak bazı ilaçlar verdi. Sonra bu kanama miktarları giderek çoğalmaya başlayınca ben her gece soluğu hastanede almaya başladım. Bu sefer ağrı olmuyor sadece kanama oluyordu. Kese etrafındaki kanama noktaları da büyüyünce doktorum bana iğne takviyesini önerdi. Bebekte birşey görünmüyor o tatlı kalbi pıt pıt atıyordu. Bende tamamen doktora tabii olmuş ne derse yapıyordum. 1...

Ah O Çift Çizgi !

 2016'da evlendik. Belli bir rayına oturan evliliğimiz, düzenli işlerimiz, görece yapılacaklar listemiz ufak ufak tamamlanmıştı. Yapılacaklar listesi derken ütopik şeyler gelmesin akla birlikte tatile gitmek, yurtdışına çıkmak, gece son seans sinemalara gitmek, sabah kalkıp hadi arabaya binip yakın bir şehri görelim demek falan filan. Ama bizim için yeterli atraksiyonlardı. Kısaca artık birbirimizden daha emin, daha düzenimiz oturunca olur mu olmaz mı derken.. Sonra malum her kadının bildiği gibi geciken bazı durumlardan sonra bir test yapmak istedim. Ama hep içimde bi ses acaba mı ? diyordu. Acaba gerçekten hamilemiyim ? Ve evet testi yaptım ve kabak gibi ikinci çizgi oradaydı.Bu ne demek derken attım kendimi hastaneye. Hemen bir kan testi verdim. Bize verilen saat henüz dolmamışken ben sürekli hastaneyi arıyor belki çıkmıştır diye sorguluyordum.Ve evet laboratuar   görevlisi Beta Hcg değeriniz şu kadar dedi. Ben e yani ? '-Hamilesin bir kadın doğum doktoruna başvuru yapınız ...

Ben Geldimmm. Evet Yine :)

Doğuyoruz emekleyip yürüyoruz sonra koşmaya başlıyoruz. Sonra bir büyüsek diyoruz. Bir reşit olsak, bir ehliyet alsak, bir iş bulsak, bir evlensek .. diye uzayan kocaman bir heves dünyası. Ve bizim yaşça ilerimizde olanlardan duyduğumuz yegane cümleler; gençliğinin kıymetini bil bir daha bugünler gelmez, 20'li yaşların keyfini çıkar, 30'lu yaşlar pek güzeldir bugünlerin nasıl hızlı geçtiğini anlayamazsınlar.. Vallahi de ne doğru ! Aman sözlendik ! Haydi kına , hoppa düğün, balayı derken güzel güzel geçti günler. Şimdi geriye bakınca hoş anılarla konuşuluyor. -Yaaaa şu halayda nasıl kopmuştuk, -fotoğraf çekiminde gülmekten poz verememiştik dimi ?. İnsan durup bir nefes alınca bunların hoş anılar olarak hayatlarının elbetteki her anında olacağını fakat asıl olanın evdeki huzur, muhabbetin önemli olduğu çabuk öğreniliyor. Çok şükür eşimi tanıdığım ilk gün huzurlu bir yuvamız olacağını anlamıştım hiçte yanılmadım. 2016'da hayatlarımızı birleştirmiştik , 2019 da ise bu yuvayı ta...